"Sessizliğin sesi" olarak adlandırabileceğimiz bu rahatsızlıkta beynimiz alışık olmadığı sessizliğin yerini saf ve devamlı bir sesle doldurur. Biz bunu kulak çınlaması olarak algılarız.
Kulak Çınlamasının Nedeni Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?
Tinnitus ya da kulak çınlamaları iki temel gruba ayrılır. Kulak çınlamasının nedeninin tespit edilebildiği küçük grupta, nedene yönelik olarak yapılan testler olayı aydınlatabilir. Beyin görüntüleme yöntemleriyle tümoral oluşumlar beyin içerisinde yer işgal eden sorunlar tespit edilebilir. Çünkü bu tarz sorunlar çevre dokulara ve işitme sinirlerine baskı yaparak ender de olsa tinnitusa neden olurlar. Beyin ameliyatları veya ışın tedavileri de daha seyrek olmakla birlekte kulak çınlamasına neden olabilir.
İşitme kayıpları da tinnitusa neden olabilirler. Bu nedenle hastalara işitme testleri de uygulanır. Eğer işitme testlerinde işitme kaybı görülürse, işitme kaybına bağlı kulak çınlaması olduğuna karar verilir. Bu hastalarda işitmeyi iyileştiren cihazlar genellikle sorunu da ortadan kaldırır.
Fakat, kulak çınlamalarında yapılan testlerin büyük bir kısmında asıl neden bulunamaz. İşte bu hastalar ikinci grubu oluşturur. Hastalık vardır ama neden bulunamamaktadır.
Kulak çınlamaları, ince veya kalın, pes veya tiz ya da güçlü veya zayıf olabilrler. Zaman zaman alçalıp yükselebilir ya da bazen kesilip sonrasında yeniden başlayabilirler. En sık görülenleri ise, dalgalı olmakla birlikte devamlı olan, alçalıp yükselerek kesintisiz devam eden tiptir.
İşitme testi nasıl yapılır?
İnsan kulağı 20 ile 20 000 Hz. frekans aralığını ses olarak işitir. Başka bir ifadeyle en büyük bir müzik cihazının, mesela bir kontrbasın en kalın telinin titreşimini ses olarak işitebildiği gibi, bir bebeğin tiz ağlayışını da ses olarak işitir. Hoşa gitmeyen ve ayırt edilemeyen sesler gürültü olarak algılanır. Özellikle belirli bir frakanstaki sesle kirlenen gürültülü ortamlara uzun süre maruz kaldığımızda, kulağımızda o frakansa özgü bir hasar meydana gelir.
Kulak çınlaması olan hastaların hemen tümüne işitme testleri uygulanmaktadır. Ne var ki, yapılan testlerde seslerin tümüne yönelik ayrıntılı bir işlem yapılamaz. Çünkü test esnasında hastaya, gürültüye karşı izole edilmiş özel bir ortamda yalnızca 250-500-1000-2000-4000-8000 Hz frekanslarındaki saf ton sesler dinletilir. Her frekans için, hasta sesi işitinceye kadar sesin gücü yükseltilir. Her "sesin ancak işitilebildiği" seviye o frekanstaki işitme eşiğidir. Bu işitme eşiklerinin bir grafik üzerine noktalar şeklinde işaretlenip birleştirilmesiyle odyogram denilen işitme eğrileri elde edilir. İşitme eğrileri değerlendirilerek kişinin işitme kaybına ve derecesine karar verilir.
İşte sorun da burada yatmaktadır. Ne yazık ki yapılan işitme testlerinde dar alanlardaki kayıplar tespit edilememektedir. İşitme testinin tarifinde görüldüğü gibi, test yapılırkan yalnızca altı ana ses düzeyinde değerlendirme yapılır. Oysa insanın işitebildiği, 20 ile 20.000 Hz. ses aralığında 20.000 farklı ses frekansı vardır. Bunlardan herhangi birindeki saf kaybın halihazırdaki test yöntemiyle tespit edilebilmesi neredeyse imkansızdır.
Tinnitus ya da sessizliğin sesi...
"Sessizliğin sesi" olarak da adlandırabileceğim "tinnitus"un nedenleri içerisinde en fark edilemeyeni işte bu işitme kayıplarıdır. Örnekleyerek açacak olursam, tıpta bu duruma benzeyen bir rahatsızlık daha vardır. Herhangi bir nedenle kol ya da bacakları ampüte edilen, yani uzuvları kesilen insanlar, bu kesik uzuvlarının olmayan varlığını ciddi bir ağrı eşliğinde hissetmektedirler ki tıptaki adı "fantom ağrıları"dır.
Bazen mikrofonlu ses sistemlerinde de görülen ses rezonansına benzer şekilde, beynimiz alışık olmadığı bu sessizliğin yerini saf ve devamlı bir sesle doldurur. Biz bunu kulak çınlaması olarak algılarız. Eğer işitme kaybı bir şekilde giderilecek olursa, beynin bu çözümsüz çabası da kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Akupunktur tedavi yöntemiyle hastanın gerileyen işitme sorununa özel çözüm üretilir. Böylece fark edilen veya fark edilemeyen işitme sorunlarına yönelik terapi yapılırken, dolayısıyla kulak çınlaması da rehabilite edilir.
Dr. M. Salih Özaytürk
09:00 - 21:00 arası iletişim numaralarımızdan randevu alabilirsiniz.
Göztepe Mahallesi, Tütüncü Mehmet Efendi Caddesi, No: 60, Ekrem Bey Apartmanı, Daire: 2
Kadıköy/İstanbul
(Göztepe Tren İstasyonu ile Bağdat Caddesi arasında,
eski tren istasyonuna 150 metre mesafede, antik bir köşk olan İş Bankası'nın yanı)
Tel : +90 (216) 360 7303
Gsm : +90 (543) 768 1200