Gıda intoleransı nedir?

Sindirimin ilk aşaması ağızda başlar. Çiğnemeyle besinler parçalanır ve midedeki asitle pelte kıvamına getirilir. Bu arada unlu yiyecekler molekül düzeyinde kısmen sindirilerek şekere çevrilir ve kana alınır. Yiyeceğin içindeki yağların ve proteinlerin molekül düzeyinde sindirilmesi ise ince bağırsaklarda gerçekleştirilir. Molekül düzeyindeki sindirim işlemi enzim denilen bir kısım salgılar yardımıyla gerçekleştirilir.

Karbonhidrat içerikli besinlerin, örneğin unlu mamullerin sindirilmesi için amilaz denilen enzim gerekir. Amilaz enzimi tükürük salgısında bol miktarda bulunur. Bu enzimin etkisiyle normalde tatsız olan un içerisindeki karbonhidratlar kendilerini oluşturan şekerlere parçalanır. Bu nedenle biz ekmeği yerken ciddi bir tat alırız, şeker tadı. Amilaz enzimiyle unu deney tüpünde bir araya getirsek ve bir süre uygun koşullarda bekletsek glikoz şurubu elde ederiz.

İşte bu karbonhidratları, proteinleri ve yağları molekül düzeyinde parçalayan enzimlerde bir sorun olunca yiyecekler sindirilemediği için bağırsaklardan emilemez ve bağırsaklarımızda doğal olarak yer alan bakterilere beklediklerinden çok daha fazla gıda kalır. Bu besinleri bakteriler parçalarlar ve asitli gazlı bir içerik oluştururlar. Hangi gıdanın parçalanmasına yardımcı olan enzimde sorun varsa o gıda tüketildikten bir süre sonra gaz ve sancı şikayetleri başlar.

Tedavisi nasıldır?

Sorunun pratik çözümü o gıdanın tüketilmesinden vazgeçmektir. Eğer vazgeçmek zorunda kaldığınız gıda yaşamsal bir öneme sahipse ya da birden fazla gıdaya karşı intoleransınız varsa tedavi yollarını araştırmanız gerekecektir.

Akupunktur tam da bu noktada, yiyeceklerle vücudunuzu barıştıran bir yöntem olarak ciddi bir önem kazanır. Seanslar halinde yapılan bir tedavi şikayetlerinizin gerilemesine ciddi düzeyde yardımcı olacaktır.